Sıcak gönüllere göç..............

Sıcak gönüllere göç..............
Sıcak gönüllere göç.............

5 Mart 2018 Pazartesi

UYKUDA GEÇİRMEMELİ HAYATI....


Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,
Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,
Dağlara dönmeli yüzünü insan.
Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli,  yüreğini ferahlatacak;

Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa,
Gerçekleştirmeyi denemeli!

Her geçen gece, ölüme bir gün  daha yaklaştığını; zamanın
bir nehir,Kendisinin bir sal olup da, O  dursa da yolculuğun devam
ettiğini anlamalı.
Baş döndürücü bir hızla  geçiyorsa birbirinin aynı günler,
Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve  giriliyorsa,
Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;
Küçük  şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak önce
İnip servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar,
Gördüğünü hissedebilmeli!
Sağlığını kaybedip, ölümle yüz  yüze gelmeden önce,
Değerli olabilmeli hayat!

İlla büyük  acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek
için!
Başkasının  yerine koyabilmeli kendini;
Ağlayan birine "gül", inleyen birine  "sus" dememeli!
Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!

Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,
Derin  bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine...
Güneşin doğuşunu  seyretmeli arada bir, seher yeli okşamalı
saçlarını...
Karda,  yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda;
Öfkesine, isyanına  ortak olabilmeli doğanın!
Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir  gencin düşlerinde
geleceği;
Bir yaşlının hatıralarında geçmişi  görebilmeli!
Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden 
Mutlu olmayı beklememeli!
Ama küçük, ama büyük; her hayal  kırıklığı, her acı;
Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek  için;
kaçırmamalı!
Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye  kalkması için,
Çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin;
Ağlamayı bilmiyorsan,Neşesizdir kahkahaların;
Merhaba  dememişsen, anlamsızdır elvedaların...
Ne, herkesi düşünmekten  kendini, ne; kendini düşünmekten
Herkesi unutmamalı insan!
Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep
almak için...
Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,
Söyleyecek  bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!
Aklı ve kalbiyle  katılabilmeli sohbetlere...
Hafızası olmalı insanın;aynı hataları, aynı bahanelerle tekrarlamamak için!
Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!
Dostları  olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!
Herkese yetecek  kadar büyük olmalı sevgisi;
Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin  ki,
hakkını verebilsin sevdiklerinin;
Zaman bulabilsin;
Bir teşekkür, bir elveda için...
Yaşam dedikleri bir sınavsa  eğer;
Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;
Ama, herkesi  sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de
fark edebilmeli insan!
Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...
Zamanın  ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı...!